16 Şub 2010

Kadınlar...


İnsanın gerçeğini onun algıladığı dünya oluşturuyor,bir cümle ya da düşünce, olaylara nereden ve nasıl baktığımıza göre şekillenip, önem kazanıyor ve ona anlamlar yükleyen yine biz oluyoruz,tıpkı dünya ve ayna misali, nasıl bakarsak öyle görüyoruz hayatı,sonra da bir erkek veya kadını kendi çizdiğimiz görüntüye göre yargılamak gibi bir yanılgıya düşüyoruz,bu durumda da hayata hangi niyetle baktığımız, önem kazanıyor.

"Kadının en büyük düşmanı yine bir kadındır" Bu cümleyi bende çok sık kurarım,çoğu zaman haklı çıktığım olmuştur ama yine de tereddüt etmekteyim,acaba gerçek bu mudur diye.

Dünya insanlık tarihi kurulduğundan beri yaratan, çoğaltan, yaşatan ve yaşam verici olan hep kadın olmuştur,
belki de kadınlarda rekabetin ya da düşmanlığın bu kadar dikkat çekmesinin ya da göze batmasının asıl sebebi burada gizli olmalı bence,bazen ölçüyü kaçırıveriyorlar, ne kadar mantıklı ,yaratıcı olsalar da kendilerini başkalarına zarar vermekten alıkoyamıyorlar.

Kadın kıskanırsa, erkek de olsanız, kadın da olsanız, zeki bir kadının kıskançlığından kesinlikle korkun, zira tahmin edemeyeceğiniz bir acımasızlıkta,sonunda kan revan içinde kalacağınız bir savaşın ortasında kalıverirsiniz ne olduğunu bile anlayamadan,benden söylemesi !

Kadınlarımız genel olarak erkeklerden yakınıp dert yansalar da en büyük darbeleri yine kadınlardan alıyorlar maalesef, düşünsenize, bir kadın kendisine samimi olabilse, oturup da bir sıralayabilse kendisine yapılmasını istemediklerini, sorsa kendine bir başka kadın neler yaparsa bana ayıp olur, çirkin olur, canımı acıtır, üzer, yaralar beni diye! Ne aldatan kalır, ne de aldatılan bu ülkede! yada ben öyle sanıyorum.

Önemli olan kadın kısmı , erkek kısmı laflarını dilimize fazlaca dolamadan olaylara daha gerçekçi  yaklaşmak, insanı ve insan ruhunu anlamak, insan gerçeğini ve sevginin güzelliğini anlayabilmek için kafa yormaktır,kedine saygısı olanlar etrafına da saygılı davranırlar,buda bir çok problemin çözümü değil mi sizce ?

Hiç kimse kadının namus bekçiliğine soyunup kendini aldatmasın,kadın kendi namusunun bekçisidir ve onu kendinden başka kimse koruyamaz...

8 yorum:

  1. Yazınızı okudum ilgiyle.Katıldığım yönleri de var katılmadığım yönleri de...
    Ama final cümlesi çok guzeldi."Hiç kimse kadının namus bekçiliğine soyunup kendini aldatmasın,kadın kendi namusunun bekçisidir ve onu kendinden başka kimse koruyamaz."
    İnsanın en büyük düşmanı yine kendisidir.diye düşünüyorum ben.İster kadın isterse erkek olsun.
    Rekabet ve düşmanlık erkek dünyasında daha mı az yaygın?
    Erkekler bu konuda çok mu masumlar….
    Üzgünüm ama hayır!
    İş yerindeki kadın düşmanlığı yani iş ortamında kadınların birbirlerine düşman gibi gözükmelerinin sebebi ,erkek egemen iş dünyasında kadınların kendilerine alan ve imkan yaratma mücadelesi değil midir?
    Kayınvalide- gelin çatışması ve düşmanlığını irdelediğimizde kurgu yine bir erkek etrafında dönmez mi ?
    Daha uzaklara gidelim…


    Dünya insanlık tarihi kurulduğundan beri yaratan, çoğaltan, yaşatan ve yaşam verici olan hep kadın olmuştur.Yok etme duygusu ağır basan ve olumsuz olan ise hep erkek olmuştur.
    Kadınlar o günden bu yana, erkekteki o tehlikeli dürtüyü, yıkıcı gücü(savaş) dizginlemek için çaba göstermişlerdir.
    Uzun lafın kısası,Yaratma gücüne sahip olan kadının,bu güçten yoksun olan bir erkekten daha fazla düşmanlıktan keyif alacağına da, kadın kadının düşmanıdır sözüne de inanmıyorum.

    İnsan ilişkileri bir sanatsa eğer, hemcinslerimle ,karşı cinslerimle ya da tüm insanlarla ilişkilerimi birbirinden asla ayrı tutamam.Kısacası bir ilişki de kendimi çırak diğerinde usta göremeyeceğim gibi birinde dost diğerinde de düşman olamam.
    Önemli olan kadın kısmı , erkek kısmı laflarını dilimize fazlaca dolamadan olaylara daha gerçekçi ve evrensel yaklaşmak. İnsanı ve insan ruhunu anlamak, insan gerçeğini ve olgusunu anlayabilmek için kafa yormaktır.

    Gerisi hikaye...
    Selam ve saygılar arkadaşım.

    YanıtlaSil
  2. gulnagme'ye
    Aynı hikayeleri okuyup etkisinde kalmak çok güzel,içindeki doğruları süzüp kendimize bir ders çıkarmak değilmidir işin özü,aslında doğru bir tanedir oda senin inandığın doğrudur,günahıda sevabıda sana aittir.

    Erkeklerin masum olduğunu asla savunmam o işin ayrı bir yönü,o konudaki fikirlerim sizinkine benzerdir merak etmeyin ama hiç bir erkek bir kadın kadar organize olamaz bu konularda.

    Ben kendi kesin fikirlerimi her zaman çok net olarak yazmışımdır bu sayfalarda,kadın erkek ayırt etmeden yüreğimden geldiği gibi eğip bükmeden ve her zaman altına imzamı atarak.

    Kadının gerçek gücünü göremeyen erkeklerin vay haline diye düşünürüm,duygularına yenilmeyen kadın gerçek gücünün farkında olandır,işte böylesi durumlarda ona düşmanlık edenin başına gelecekleri düşünmek bile istemem.

    Teşekkür ediyorum detaylı yorum için,saygılar sevgiler.

    YanıtlaSil
  3. Tufan Bey, bir tesadüf sonucu blogunuza rastladım. Paylaşımlarınız çok güzel. Herkesin kendine bir şeyler çıkarması ve ders alması gereken yazılarınız var. Emeginize, yüreginize saglık.
    Saygılar

    YanıtlaSil
  4. Sevgili Tufan bey, Çok güzel yazı, Hakikaten final harika, paylaşımınız için teşekkürler iyi çalışmalar dilerim.

    YanıtlaSil
  5. Bazı konularda tutucu sayılmama rağmen,namusun iki bacak arasında olmadığını,
    olmaması gerektiğini düşünüyorum.Yazının tamamını uyum içinde okudum.

    Sevgiler

    YanıtlaSil
  6. Ben hatun milletinden ürküyorum.Hele aynı hedef için mücadele ediyorlar ise daha çok ürküyorum...Bence namusun nerede olduğunun bir önemi yok önemli olan korunması gerektiği ..Namus kadın erkek arasındaki ilişkide kadının durumu ise bunun hiç kimseyi ilgilendirmediğini bende düşünüyorum ancak bir toplumda erkek milleti bir kadını meta olarak görüyor ve 'hanımefendi ne kadar güzel bakıyorsunuz der iken onu bir an önce nasıl hayvani hedeflerime alet etsem'' diye düşünüyor ise bence işte o zaman namus kadının bedenindedir.O bedeni böyle rezil aşağılık insanlardan korumak,uyanık olmak gereklidir.Namusun beden ile ölçülmediği haller bence her iki tarafında biribirini sevdiği,biribiri ile art niyetler ile değil sevgi bağı yüzünden biraraya geldiği hallerdir ha yürür yürümez,iki medeni insan gibi bitirirsiniz...Bunun hiç kimseyi ilgilendirdiğini düşünmüyorum işte...Karşı taraf böyle düşünmüyor ise onunda beyni namussuzdur..Şerefsizdir,iki paralık bir heriftir başka birşey değildir...Bunun yanında evet bir kavramın,bir olayın dünya nüfusu kadar anlamı olduğunu düşünüyorum çoğu zaman,çünkü her beyin tektir.Ancak ilginç bir organdır,körleştimi binlerce kişinin beyninin bir olup tek bir kişininki kadar çalışmadığını da görebiliriz...

    YanıtlaSil
  7. Hi Tufan!

    My mother used to say that it´s easier to deal with boys than with girls.
    Maybe she´s right...lol
    Beside really like your blog, I also like the music!

    Have a nice weekend!
    Vera

    YanıtlaSil
  8. Olay kadın, erkek olayı değil, olayın esas sorumlusu daha insan olma evresini tamamlamamış kişilikler ve onların aciz davranışlarıdır.

    Hayat içinde yapılan haksızlıkları ben çift taraflı ok olarak görürüm zira karşınızdakine batırdığınız anda size de bir şekilde zarar verir ama bugün ama yarın.

    Sözlerinize katılıyorum kimse kimsenin bekçisi olamaz! Şu fani dünyada yüce Yaradan dahi kimseyi yargılamazken ve sabırla beklerken insan denen nokta kadar mahlukata düşmez bir başkasının yaptıklarını değerlendirmek.

    Güzel bir yazıydı, kaleminiz, yüreğiniz sağolsun Tufan bey.

    YanıtlaSil